karmaşık

listen to the pronunciation of karmaşık
Türkçe - İngilizce
complicated

Grammar is very complicated. - Dil bilgisi çok karmaşık.

The social problems of the day tend to be more and more complicated. - Günün sosyal sorunları gittikçe daha karmaşık olma eğilimindedir.

crazy
complex, complicated, involved, deep
(Hukuk) elaborated
complicate

That'll complicate matters more. - O meseleleri daha karmaşık hale getirecek.

The social problems of the day tend to be more and more complicated. - Günün sosyal sorunları gittikçe daha karmaşık olma eğilimindedir.

sophisticate

Modern finance is becoming increasingly complicated and sophisticated. - Modern finans giderek karmaşık ve sofistike hale geliyor.

These are very sophisticated devices. - Bunlar çok karmaşık cihazlardır.

(Biyokimya) complex molecule
elaborate

Is the Loch Ness monster real or is it just an elaborate hoax? - Loch Ness canavarı gerçek mi yoksa sadece karmaşık bir aldatmaca mı?

garbled
involved
deep
complex

The savage life is so simple, and our societies are such complex machinery! - Vahşi hayat çok basit ve toplumlarımız çok karmaşık makine!

That is a very complex machine. - O, çok karmaşık bir makinedir.

sophisticated

Modern finance is becoming increasingly complicated and sophisticated. - Modern finans giderek karmaşık ve sofistike hale geliyor.

These are very sophisticated devices. - Bunlar çok karmaşık cihazlardır.

cluttering up
complex to
intricate

I can see some intricate patterns in the picture. - Ben resimde bazı karmaşık desenler görebiliyorum.

The artist painted the most intricate of murals on the old stone wall. - Ressam eski taş duvarda en karmaşık duvar resimlerini yaptı.

{i} complicating

That was the complicating factor. - O karmaşık bir faktördü.

karmaşık dalga
complex wave
karmaşık desenli yorgan
crazy quilt
karmaşık durum
imbroglio
karmaşık işler
wheels within wheels
karmaşık sayı
math . complex number
karmaşık saçılma
incoherent scattering
karmaşık tuz chem
complex salt
huzursuz, kararsız, karmaşık
uneasy, uncertain, complex
Türkçe - Türkçe
İçinde aynı cinsten birçok öge bulunan, birbirine az çok aykırı birçok şeylerden oluşan, mudil. Çözeltide kendisini oluşturan parçalara iki yönlü olarak ayrışan (bir iyon veya birleşik), kompleks
Çözeltide kendisine oluşturulan parçalara iki yönlü olarak ayrışan bir iyon veya birleşik, kompleks
İçinde aynı cinsten birçok öge bulunan, birbirine az çok aykırı birçok şeylerden oluşan, mudil
ağdalı
kompleks
karmaşık sayı
Kesirleri ondalık sayının tersine olarak çeşitli birimlere göre bölümlenmiş sayı
karmaşık