She works as hard as her siblings.
- O, kardeşleri kadar sıkı çalışır.
We will visit our siblings.
- Kardeşlerimizi ziyaret edeceğiz.
I've always wondered what it'd be like to have siblings.
- Ben her zaman kardeşlere sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu hep merak ettim.
I came across your sibling on the street.
- Caddede kardeşine rastladım.
My little brother is watching television.
- Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
My brother lives in Tokyo.
- Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
These are my sister's magazines.
- Bunlar benim kız kardeşimin dergileri.
He introduced his sister to me.
- O, bana kız kardeşini tanıttı.
You made a big mistake, buddy.
- Büyük bir hata yaptın, kardeş.