She advised him to go to the police station.
- O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti.
Where is the nearest police station?
- En yakın karakol nerede?
Tom has been taken to police headquarters.
- Tom polis karakoluna götürüldü.
This is the police. Would you mind coming down to the station? W-why? You can't think it's not a crime to go shooting guns off in the middle of town?!
- Ben polis. Karakola kadar gelir misiniz? N-neden? Kasabanın ortasında tabancayla ateş etmeye gitmenin bir suç olmadığını düşünemiyor musun?!
She advised him to go to the police station.
- O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti.
Cuba is the nearest outpost of Soviet communism.
- Küba, Sovyet komünizminin en yakın ileri karakoludur.
Cuba is the nearest outpost of Soviet communism.
- Küba, Sovyet komünizminin en yakın ileri karakoludur.