It will probably snow tomorrow.
- Yarın muhtemelen kar yağacak.
Probably it will snow tomorrow.
- Yarın muhtemelen kar yağacak.
Let's agree to share in the profits.
- Karı paylaşmada anlaşalım.
He has done this for profit.
- O, kar etmek için bunu yaptı.
It will be to our mutual benefit to carry out the plan.
- Bu planı gerçekleştirmek karşılıklı olarak yararımıza olacaktır.
Karakorum is the early capital city of Mongolia.
- Karakurum, Moğolistan'ın ilk başkentidir.
Most French people are against capital punishment.
- Çoğu Fransız, idam cezasına karşıdır.
They tried very hard to gain an advantage over one another.
- Onlar birbirlerine karşı üstünlük sağlamak için çok uğraştılar.
Perry decided to gain information from Drake.
- Perry Drake'den bilgi almaya karar verdi.
You're going to catch hell from your wife if she finds out.
- Karın öğrenirse ondan fırçayı yiyeceksin.
My wife catches colds easily.
- Karım çok çabuk soğuk kapar.
What does Tom get in return for all the work he's done?
- Tom yaptığı bütün iş karşılığında ne alıyor?
In return for helping you with your studies, I'd like to ask a small favor of you.
- Çalışmalarınızda size yardım karşılığında, ben sizden küçük bir iyilik rica ediyorum.
The bus service won't be available until the snow has melted.
- Kar eriyinceye kadar otobüs servisi mevcut olmayacak.
This bacteria is resistant to every available antibiotic.
- Bu bakteri mevcut tüm antibiyotiklere karşı dirençli.
My daughter likes summer fruits, such as cherries, watermelons and peaches.
- Kızım kiraz, karpuz ve şeftali gibi yaz meyvelerini seviyor.
My sister likes melons and so do I.
- Kız kardeşim kavun sever ve ben de.
Mary likes watermelons more than melons.
- Mary karpuzları kavunlardan daha fazla sever.
The government decided to impose a special tax on very high incomes.
- Hükümet, çok yüksek gelirlere özel bir vergi uygulamaya karar verdi.
Mary mixed the ingredients to make a cake.
- Mary bir pasta yapmak için malzemeleri karıştırdı.
Air is a mixture of various gases.
- Hava, çeşitli gazların bir karışımıdır.
You must not yield to temptation.
- Günaha karşı boyun eğmemelisin.
He finally yielded to the request of his wife and bought a house.
- O sonunda karısının isteğine boyun eğdi ve bir ev satın aldı.
This company uses cheap labor to increase its profit margins.
- Şirket kâr payını arttırmak için ucuz iş gücü kullanıyor.
This company's profit margin is very big.
- Bu şirketin kar marjı çok büyük.
Tom's boots sank deep into the snow.
- Tom'un botları karın derinliklerine battı.
Tom kicked the snow off his boots.
- Tom karı tekmeleyerek botundan düşürdü.
His wife now had to take care of his grandfather, not to mention their two children.
- İki çocuğu şöyle dursun, karısı şimdi onun büyük babasına bakmak zorundaydı.
I went to Nagano to take pictures of the mountains covered with snow.
- Karla japlı dağların resimlerini çekmek için Nagano'ya gittim.
The game was delayed on account of snow.
- Maç kar nedeniyle ertelendi.
My brother has a Twitter account.
- Erkek kardeşimin bir Twitter hesabı var.
The bank has raised its dividend by 20%.
- Banka, kar payını % 20 oranında yükseltti.
He bought himself a snowmobile.
- O kendine bir kar arabası satın aldı.
Tom's snowmobile is broken.
- Tom'un kar arabası kırık.
My grandfather has snowy white hair.
- Büyükbabamın kar beyazı saçı var.
Driving through that snowstorm was a nightmare.
- O kar fırtınasında araba sürmek bir kabustu.
A heavy snowstorm kept us from going out.
- Yoğun bir kar fırtınası dışarı çıkmamızı engelledi.
Tom was trapped for ten days by a terrible blizzard.
- Tom korkunç bir kar fırtınası nedeniyle on gün mahsur kaldı.
Tom and Mary were trapped by a blizzard.
- Tom ve Mary bir kar fırtınası tarafından kapana kısıldılar.
Every snowflake is unique.
- Her kar taneciği benzersizdir.
The snowplow cleared the snow from the street.
- Kar temizleme aracı caddeden karı temizledi.
The first snowplows were drawn by horses.
- İlk kar temizleme aracı atlar tarafından çekildi.
Tom had a share in the profits.
- Tom'un kar payı vardı.
He claimed his share of the profits.
- Kar payını talep etti.
He has done this for profit.
- O, kar etmek için bunu yaptı.
It has finally stopped snowing and has warmed up.
- Sonunda kar yağışı durdu ve hava ısındı.
Will it start snowing at noon or later?
- Öğleyin mi yoksa daha sonra mı kar yağışı başlayacak?
Tom caught a snowflake on his tongue.
- Tom diliyle bir kar tanesi yakaladı.
The 2014 Sochi Winter Olympics official mascots are The Polar Bear, The Hare, The Leopard and two aliens called The Snowflake and The Ray of Light.
- 2014 Sochi Kış Olimpiyatlarının resmi maskotları Kutup Ayısı, Tavşan, Leopar ve Kar Tanesi ve Işık Demeti adlarındaki iki uzaylıdır.
The train was delayed by a heavy snowfall.
- Tren yoğun kar yağışı nedeniyle ertelendi.
We have never had such a heavy snowfall.
- Böylesine şiddetli bir kar yağışı asla olmadı.
It kept snowing all day.
- Bütün gün kar yağışı devam etti.
It began to snow heavily as I got off the train.
- Ben trenden inerken yoğun kar yağışı başladı.