Your achievements cannot be compared with mine.
- Başarıların benimki ile karşılaştırılamaz.
Compare your translation with the one on the blackboard.
- Çevirini tahtada olanla karşılaştır.
You're comparing apples with oranges.
- Sen elmaları portakallarla karşılaştırıyorsun.
You're comparing apples and oranges!
- Sen elmalarla portakalları karşılaştırıyorsun!
Spring has come later this year compared with last year.
- Geçen yılla karşılaştırıldığında bahar bu yıl geç geldi.
Spring has come early this year compared with last year.
- Geçen yılla karşılaştırıldığında, bahar bu yıl erken geldi.