karşılaştırılma

listen to the pronunciation of karşılaştırılma
Türkçe - İngilizce

karşılaştırılma teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

karşılaştırılmak
compare
karşılaş
{f} encountered

Tom claims to have encountered supernatural creatures in that wood. - Tom o ormanda doğaüstü yaratıklarla karşılaştığını iddia ediyor.

We haven't encountered any new problems. - Yeni bir sorunla karşılaşmadık.

karşılaş
{f} encountering
karşılaş
{f} encounter

That was our first encounter. - Bu bizim ilk karşılaşmamızdı.

When your eyes encounter a beautiful woman, knock her out. - Gözlerin güzel bir kadınla karşılaştığında, onu çok şaşırt.

karşılaş
meet with

Your proposal will meet with significant resistance. - Öneriniz önemli dirençle karşılaşacaktır.

Didn't your mother teach you anything? When you meet with scary people always protect your wallet and your arsehole! - Annen sana bir şey öğretmedi mi? Korkunç biriyle karşılaştığında cüzdanını koru ve kıçını!

karşılaş
come up

You're going to come up against fierce competition. - Sıkı bir rekabetle karşılaşacaksın.

karşılaştırılmak
to be compared
karşılaştırılmak
to be brought face to face
Türkçe - Türkçe
Karşılaştırılmak işi
karşılaştırılmak
Karşılaştırma işi yapılmak
karşılaştırılma