karşı çıkmak

listen to the pronunciation of karşı çıkmak
Türkçe - İngilizce
{f} object
be faced with
to oppose, to object, to protest, to frown on/upon sth, to come out against sth
1. to oppose. 2. to object (to). 3. to go to meet (someone)
{f} deprecate
{f} protest
frown upon
kick against
(Argo) kick up a row
stand up to
(Argo) kick up a fuss
argue against something
(Argo) kick up a stink
contradict
mind
frown on
argue against
demur
oppose
challenge
dispute
turn against
counter

The slogan for the day dedicated to counter extremism was, rainbow colours instead of brown. - Aşırılığa karşı çıkmak için ithaf edilmiş gün için slogan kahverengi yerine gök kuşağı renkleri idi.

contravene
come out against
draw the line
set one's face against
remonstrate
hit out at
disallow
shoot down
rise against
thwart
{f} disaffirm
{f} resist
run counter to
argue against smth
{f} interpose
protest against
go against
{f} face
{f} traverse
{f} antagonize
{f} except
set against
go counter to
karşı çıkma
{i} traverse
karşı çık
oppose

We oppose the government on this matter. - Bu konuda hükümete karşı çıkıyoruz.

I have to oppose this idea. - Ben bu fikre karşı çıkmalıyım.

karşı çıkma
antagonism
karşı çıkma
challenge
karşı çıkma
opposing
karşı çıkma
defiance
karşı çıkma
opposition
karşı çık
{f} opposed

Tom opposed the plan. - Tom plana karşı çıktı.

He's opposed to racial discrimination. - Irksal ayrımcılığa karşı çıktı.

karşı çık
thwart
karşı çık
go against

Don't go against his wishes. - Onun arzularına karşı çıkma.

karşı çık
antagonise
karşı çık
went against
karşı çık
{f} opposing

They are strongly opposing my proposal. - Onlar benim önerime kuvvetle karşı çıkıyorlar.

Environmentalists are opposing the Keystone XL pipeline. - Çevreciler, Keystone XL boru hattına karşı çıkıyorlar.

karşı çıkma
protest
karşı çıkma
resistance
karşı çıkma
{i} backlash
karşı çıkma
protestation
karşı çıkma
{i} but

At first I thought I liked the plan, but on second thought I decided to oppose it. - Önce plandan hoşlandığımı düşündüm fakat ikinci düşünüşümde ona karşı çıkmaya karar verdim.

karşı çık
controvert
karşı çık
demur
karşı çıkma
protesting
karşı çıkmak