kapatmak teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- close down
- shut
Didn't it occur to you to shut the windows?
- Pencereleri kapatmak aklına gelmedi mi?
The only thing you have to do is shut your mouth.
- Yapman gereken tek şey çeneni kapatmaktır.
- shut down
There is a possibility that we won't have to shut down the factory.
- Fabrikayı kapatmak zorunda olmayacağımıza dair bir olasılık var.
- close
You have only to close your eyes.
- Sadece gözlerini kapatmak zorundasın.
I want to close my account.
- Hesabımı kapatmak istiyorum.
- seal
- switch off
- coop up
- seal off
- (Dilbilim) pay off
- (Bilgisayar) vary-off
- (Tıp) tap
- pay something off
- hush up
- lock
- (deyim) cut across
- lock in
- keep a mistress
- pen up
- shut out
- turn out
- wall
- collapse
- turn something off
- lock up
- envelop
- retract
- confine
- turn off
I have to turn off the telephone.
- Telefonu kapatmak zorundayım.
- break
- shut up
- furl
- inclose
- to close down; to suppress, abolish
- shutdown
- put up
- shut to
- buy up
- close up
- liquidate
- occlude
- intern
- to close, shut; to cover
- to buy (something) cheaply by trickery
- cap
- cover
Tom tried his best to cover his tracks so he could save face.
- Tom izlerini kapatmak için elinden geleni denedi böylece yüzünü kurtarabildi.
It’s important to cover your ears with ear muffs in a job like that.
- Böyle bir işte kulaklarınızı kulaklıklarla kapatmak önemlidir.
- impound
- obturate
- cloud
- incarcerate
- (görüntü) interrupt
- enclose
- to keep (a mistress)
- clear
- (borç) ante up
- shut off
- to close, to shut; to bar; to confine, to lock sb up; to turn sth off, to switch sth off; to cover, to envelop; to blot sth out; (borcunu) to pay sth off; to get (sth) cheaply/by deceit; to keep (a mistress)
- blind
- do sth up
- blot
- fix sth on
- blot out
- bar
It's too late to shut the barn door after the horse has run off.
- At kaçtıktan sonra ahır kapısını kapatmak için çok geç.
It's too late to shut the barn door after the horse is stolen.
- At çalındıktan sonra ahırın kapısını kapatmak için çok geç.
- cover up
- pen
- up close
- hush
- forstall
- kapatma
- closure
- kapatmak (işyerini)
- close up
- kapatmak (işyerini)
- close down
- kapatmak (borç)
- ante up
- kapı ve pencereleri kapatmak
- shut up
- kapak kapatmak
- Close cover
- kapıyı suratına kapatmak
- close the door on
- kaydını kapatmak
- check out
- akıl hastanesine kapatmak
- put away
- kapatma
- {i} liquidation
- üstünü kapatmak
- hood
- (borcu) ödeyip kapatmak
- (Ticaret) liquidate
- borcu kapatmak
- pay off
- kapatma
- restriction tap
- kapatma
- (Bilgisayar) power off
Please do not power off or unplug your machine.
- Lütfen makinenizi kapatmayın ya da fişini çekmeyin.
- kapatma
- (Askeri) occlude
- kapatma
- blocking
- kapatma
- occlusion
- kapatma
- closer
- sıkıca kapatmak
- secure
- tekrar kapatmak
- re-cover
- telefonu kapatmak
- put down the telephone
- telefonu kapatmak
- ring off
- telefonu suratına kapatmak
- hang up in someone's ear
- telefonu suratına kapatmak
- hang up on someone
- kapa
- coop in
- kapa
- {f} switching off
- kapa
- {f} shut
He checked that all the doors were safely shut.
- Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.
I wish you would shut the door when you go out.
- Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
- kapa
- shut down
Tatoeba.org, a language website, was shut down temporarily for maintenance.
- Bir dil web sitesi olan Tatoeba.org bakım için geçici olarak kapatıldı.
Tom shut down his computer.
- Tom, bilgisayarını kapattı.
- kapa
- {f} inclose
- kapa
- power off
Please do not power off or unplug your machine.
- Lütfen makinenizi kapatmayın ya da fişini çekmeyin.
- kapa
- {f} shutting
Would you mind shutting the door?
- Kapıyı kapatır mısın?
Would you mind shutting the door? No, not at all.
- Kapıyı kapatmamın sakıncası var mı? Hayır hiç sakıncası ok.
- kapatma
- confinement
- kapatma
- concubine
- kapatma
- shutting down
- kapa
- power#off
- kapa
- coop up
- kapa
- turn#off
- kapatma
- shut-down
- parti kapatmak
- party to close
- televizyonu kapatmak
- to turn off the TV
- çenesini kapatmak
- to shut up
- (sporcu) sezonu kapatmak
- (Spor) close the season
- (sporcu) sezonu kapatmak
- (Spor) end the season
- arayı kapatmak
- close the ranks
- açıkı kapatmak
- to meet the deficit
- borcunu kapatmak
- to pay one's debt
- boya ile kapatmak
- paint out
- bütün kapıları kapatmak
- close the door on
- bütün kapıları kapatmak
- shut the door on
- bütün kapıları kapatmak
- bang the door on
- cezaevine kapatmak
- to gaol, to jail
- delik kapatmak
- cover a hole
- dikerek kapatmak
- stitch up
- dükkânı kapatmak
- put up one's shutters
- eyer kapatmak/kapamak
- to saddle an animal
- fermuar kapatmak
- zip up
- fermuarını kapatmak
- zip
- halka kapatmak
- exclude the public
- hesabı kapatmak
- balance an account
- hesabı kapatmak
- to pay one's debt
- hesabı kapatmak
- close an account
- hesabını kapatmak
- pay off
- hesapı kapatmak
- to close an account
- kapa
- coopup
- kapa
- obturate
- kapa
- closing
Tom deposited three thousand dollars in the bank just before closing time.
- Tom kapanma saatinden önce bankaya üç bin dolar yatırdı.
We heard the door closing.
- Biz kapının kapandığını duyduk.
- kapatma
- kept woman
- kapatma
- closing, closure, shutting
- kapatma
- closing, closure; mistress, concubine" " metres; blocking
- kapatma
- incarceration
- kapatma
- close down
- kapatma
- sealing
- kapatma
- closing
Try closing some of your tabs.
- Sekmelerinizden bazılarını kapatmayı deneyin.
I am thinking of closing my savings account.
- Tasarruf hesabımı kapatmayı düşünüyorum.
- kapatma
- mistress, concubine
- kapatma
- turning off
- kapatma
- shutting
Tom left without shutting the door.
- Tom kapıyı kapatmadan gitti.
Would you mind shutting the door? No, not at all.
- Kapıyı kapatmamın sakıncası var mı? Hayır hiç sakıncası ok.
- kapatma
- basketball blocking (an opposing player)
- kepenk kapatmak
- close up a shop
- kepenk kapatmak
- take down the shutters
- konuyu kapatmak
- drop the subject
- manastıra kapatmak
- cloister
- manastıra kapatmak
- to cloister
- odaya kapatmak
- closet
- parka kapatmak
- impark
- perdeyi kapatmak
- curtain
- pozisyon kapatmak
- (Ticaret) closing out position
- telefonu kapatmak
- to hang up
- telefonu kapatmak
- hang up
- tırnağı kapatmak
- unquote
- çarparak kapatmak
- slam
- çatıyı kapatmak
- roof in
- çenesini kapatmak
- to button (up) one's lip, to belt up
- çivilerle kapatmak
- nail up
- üzerini kapatmak
- cover