The plant's closure spelt disaster for the town.
- Tesisin kapanması kasaba için felaket anlamına geliyordu.
With the closure of the bridge, it will take a lot longer to get to the airport.
- Köprünün kapanmasıyla artık havalimanına gitmek çok daha uzun sürecek.
Tom deposited three thousand dollars in the bank just before closing time.
- Tom kapanma saatinden önce bankaya üç bin dolar yatırdı.
Protestors rallied in a last-ditch effort to save the medical centre from closing down.
- Protestocular tıp merkezini kapanmaktan kurtarmak için son bir gayretle yürüdüler.
I wish you would shut the door when you go out.
- Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
Please don't forget to shut the door.
- Lütfen kapıyı kapamayı unutma.
The factory was shut down ten years ago.
- Fabrika on yıl önce kapatıldı.
They decided to shut down the factory.
- Onlar fabrikayı kapatmaya karar verdiler.
Please do not power off or unplug your machine.
- Lütfen makinenizi kapatmayın ya da fişini çekmeyin.
Would you mind shutting the door?
- Kapıyı kapatır mısın?
Would you mind shutting the door? No, not at all.
- Kapıyı kapatmamın sakıncası var mı? Hayır hiç sakıncası ok.
Some railroads had to close down.
- Bazı demir yolları kapanmak zorunda kaldı.
Within hours, many of the other banks had to close.
- Saatler içinde, diğer bankaların çoğu kapanmak zorundaydı.
Would you mind closing the window?
- Pencereyi kapatır mısın?
We heard the door closing.
- Biz kapının kapandığını duyduk.
Some railroads had to close down.
- Bazı demir yolları kapanmak zorunda kaldı.