kapamak

listen to the pronunciation of kapamak
Türkçe - İngilizce
shut down
close

We have to close the windows. - Pencereleri kapamak zorundayız.

turn off
shut

Just pull the door shut. It'll lock by itself. - Sadece kapıyı kapamak için çekin. O kendi kendine kitlenecektir.

It is not good for your health to shut yourself in all day. - Bütün gün kendinizi eve kapamak sağlığınız için iyi değildir.

turn out
shut up
obstruct
coop
block
coop up
to stockpile, hoard
cover
to close up (the space between rows or ranks)
encase
shut out
(hesap) wind up
shut to
to settle, pay up (an account)
to turn off (a faucet, electricity, a radio)
to block (a view, a road)
to cover, conceal, hide, obscure; to veil
top
to close, shut
confine
to lock up (someone, something) in (a place)
bung up
to close down, shut down (a business); to suppress, abolish (an organization)
to close, to shut; to block, to obstruct; to cover (up); to fill; to turn sth off, to switch sth off; to lock in; to confine; (hesabı) to close; (telefonu) to hang up; (konuyu) to hush up
stop
obturate
coop in
fence in
to plug up, stop up
occlude
(telefon) hang up
(borç) wipe out
cover in
to drop (a matter)
seal
stop up
shut in
to reduce (the space between printed lines)
shutter
power off , switch off , turn off
block up
(Fiili Deyim ) seal up
fasten
wind down
plug
tune of
(Askeri) shutdown
inclose
shut off
cover up
enclose
lock in
switch
plug up to
seal off
(Havacılık) cover to
turn something off
fill
draw
conceal
hang up

Tom was just about to hang up when he heard Mary scream. - Tom Mary'nin çığlık attığını duyduğunda telefonu kapamak üzereydi.

stop a gap
dam
close down
mew up
to shut
kapama
{i} closure
kapıyı kapamak
to pull the door to
telefonu kapamak
hang up

Tom was just about to hang up when he heard Mary scream. - Tom Mary'nin çığlık attığını duyduğunda telefonu kapamak üzereydi.

ağıla kapamak
pound
kapama
{i} stew
borcu kapamak
pay-off
kapama
suit
kapama
(Gıda) lamb stew with new onions
kapama
occlusion
kapama
stew of lamb
kapama
clothes
kapama
blocking
oturum kapamak
(Bilgisayar) sign-off
oturum kapamak
(Bilgisayar) log-out
sımsıkı kapamak
secure
kapa
coop in
kapa
{f} switching off
kapa
{f} shut

Please don't forget to shut the door. - Lütfen kapıyı kapamayı unutma.

He checked that all the doors were safely shut. - Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.

kapa
shut down

Tom shut down his computer. - Tom, bilgisayarını kapattı.

They decided to shut down the factory. - Onlar fabrikayı kapatmaya karar verdiler.

kapa
{f} inclose
kapa
power off

Please do not power off or unplug your machine. - Lütfen makinenizi kapatmayın ya da fişini çekmeyin.

kapa
{f} shutting

Would you mind shutting the door? - Kapıyı kapatır mısın?

Would you mind shutting the door? No, not at all. - Kapıyı kapatmamın sakıncası var mı? Hayır hiç sakıncası ok.

kapama
shutdown
kapa
power#off
kapa
coop up
kapa
turn#off
kapama
switching off
ışığı kapamak
To turn off the light
(sporcu) sezonu kapamak
(Spor) close the season
(sporcu) sezonu kapamak
(Spor) end the season
Kapama
power off
araba camını kapamak
wind down
at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
to lock the barn door after the horse is stolen
ağıla kapamak
fold
ağıla kapamak
pen up
ağıla kapamak
pen in
ağıla kapamak
pen
ağıla kapamak
pound up
bahisi kapamak
to close the subject
başıboş hayvanları kapamak
impound
celseyi kapamak
to close or adjourn a session or a sitting (which has reached the end of its life or completed all of its business)
celseyi kapamak
to close the session
defteri kapamak
close a subject
defteri kapamak
to close a subject, give up a project
devreyi kapamak
to switch off
dünyaya gözlerini kapamak
to die, to draw one's last breath
dünyaya gözlerini kapamak/yummak
to die, pass away, close one's eyes to the world
eski defterleri kapamak
to let bygones be bygones
eve kapamak
seclude
eve kapamak
secluding
eyer kapatmak/kapamak
to saddle an animal
fermuarını kapamak
to zip sth up
gedik kapamak
to fill the gap
gözünü kapamak
a) to close one's eyes b) to turn a blind eye b) to die, to pass away
hesapı kapamak
1. to pay a debt in full. 2. to drop a subject, close a discussion
içeri kapamak
bar in
iştah kapamak/kesmek
to kill one's appetite
kapa
coopup
kapa
obturate
kapa
closing

The library is closing. - Kütüphane kapatılıyor.

We heard the door closing. - Biz kapının kapandığını duyduk.

kapama
heaviness
kapama
obturation
kapama
sealing
kapama
obstruction
kapama
inclosure
kapama
shutting down
kapama
turning off
kapama
lamb stewed in a covered pot with lettuce and green onions
kapama
covering
kapama
closing, closure; stew of lamb; suit, clothes
kapama
shutoff
kapama
enclosure
kapama
closing, closure
kapama
internment
kapama
shutting
kapama
closing

Closing your eyes helps you think better. - Gözlerini kapamak senin daha iyi düşünmene yardımcı olur.

kapama
shut

Please don't forget to shut the door. - Lütfen kapıyı kapamayı unutma.

The teacher told Mary to shut up. - Öğretmen Mary'ye çenesini kapamasını söyledi.

kapama
enclosure,inclosure
kepenkleri kapamak
shutter
kepenkleri kapamak
put up one's shutters
kitapı kapamak
colloq . to drop out of school. K
kontakı kapamak
to shut off the engine (of an automotive vehicle)
köpek evine kapamak
kennel
körfeze kapamak
embay
manastıra kapamak
to cloister
mektubu kapamak
seal a letter
oturum kapamak
log off , log out
parti kapamak
close a party
perdeyi kapamak
to draw the curtain
perdeyi kapamak
ring down the curtain
perdeyi kapamak
draw the curtain
radyoyu kapamak
to switch off the radio
telefonu kapamak
ring off
telefonu kapamak
to hang up
telefonu suratına kapamak
hang up on smb
trafiğe kapamak
pedestrianize
yolu kapamak
to block the road
çarparak kapamak
snap
üstünü kapamak
top
üstünü kapamak
cope
üstünü kapamak
roof
kapamak