Tom bir kano içerisinde nehrin aşağısına gitti.
- Tom went down the river in a canoe.
Tom fırtına geçinceye kadar kanoyu evin içine koymamız gerektiğine karar verdi.
- Tom decided that we should put the canoe inside the house until the storm passed.
Bulabildiğimiz en büyük ağacı kestik böylece bir kano yapabildik.
- We cut down the largest tree we could find so we could make a canoe.
Tom nadiren kendi başına kano yapmaya gider.
- Tom seldom goes canoeing by himself.