Tom is lying on the sofa watching TV.
- Tom TV izleyerek kanepede uzanıyor.
The cushions on the sofa don't match those on the armchairs.
- Kanepedeki minderler koltuklardakilerle eşleşmiyor.
I bought a green couch yesterday, but I couldn't fit it through the door, so I had to return it.
- Dün yeşil bir kanepe aldım, ama kapıdan sığdıramadım, bu yüzden geri iade etmek zorunda kaldım.
Tom likes to rest on the couch after a long day.
- Tom, uzun bir günün ardından kanepede dinlenmeyi seviyor.
Tom curled up on the davenport.
- Tom kanepede kıvrılmıştı.