kalp

listen to the pronunciation of kalp
Türkçe - İngilizce
heart

Tom died of a broken heart. - Tom kırık bir kalpten öldü.

With her heart pounding, she opened the door. - Kalp çarpıntısıyla, o kapıyı açtı

heart

seni seviyorum.

We had a heart-to-heart talk with each other. - Biz, birbirlerimizle kalp-kalbe bir konuşma yaptık.

Tom died of a broken heart. - Tom kırık bir kalpten öldü.

false
forged
queer
sympathetic nature
nerve center
(Tıp) kardia
(Çevre) core
heart disease

The number of people suffering from heart disease is on the rise. - Kalp hastalıklarından muzdarip insanların sayısı yükselişte.

I've heard that eating one or two servings of fish a week will reduce your chances of getting heart disease. - Haftada bir ya da iki porsiyon balık yemenin kalp hastalığına yakalanma olasılığınızı azaltacağını duydum.

sensitivity
cardiac

The cause of death was cardiac arrest. - Ölüm sebebi ani kalp durmasıydı.

base
cardio
phoney
person who's not what he appears to be
phony
counterfeit, false, forged, spurious
spurious
mock
bogus
counterfeit
bastard
ticker
old ticker
heart of
(Tıp) pot
breast
pseudo
kâlp krizi
heart attack

When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride. - O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.

My father had a heart attack yesterday, but he was lucky to have a clinic close at hand. - Babam dün bir kalp krizi geçirdi fakat yakınlarda bir kliniğe sahip olduğu için şanslıydı.

kalp krizi
heart attack

Tom has had a heart attack. - Tom bir kalp krizi geçirdi.

My father had a heart attack yesterday, but he was lucky to have a clinic close at hand. - Babam dün bir kalp krizi geçirdi fakat yakınlarda bir kliniğe sahip olduğu için şanslıydı.

kalp durması
(Tıp) cardiac arrest
kâlp kırıklığı
heartbreak
kalp anomalisi
(Tıp) cardiac defect
kalp atışı
pulsation
kalp durması
(Tıp) heart arrest
kalp glikozidleri
(Tıp) cardiac glycosides
kalp hastalıkları
(Tıp) heart diseases
kalp kapakcık ilhihabı
(Tıp) valvulitis
kalp kapağı
(Tıp) cardiac valve
kalp kası iltihabi
(Tıp) myocarditis
kalp kası yangısı
(Tıp) myocarditis
kalp krizi
coronary
kalp kurdu
(Biyoloji) heartworm
kalp kurdu
dirofilaria
kalp kurdu
(Tıp) dirofilaria immitis
kalp kıran
heartbreaker
kalp kırmak
break one's heart
kalp kırıcı
heartbreaking

This is really heartbreaking. - Bu gerçekten kalp kırıcı.

kalp kırıcı
heart breaker
kalp masajı
(Tıp) cardiopulmonary resuscitation
kalp masajı
(Tıp) heart massage
kalp mütehassısı
(Tıp) cardiologist
kalp nakli
(Tıp) cardiac transplant
kalp pili (geçici)
(Tıp) pacemaker
kalp rahatsızlığı
heart condition
kalp ritmi
(Fizyoloji) cardiac rhythm
kalp sesleri
(Tıp) heart sounds
kalp sıkışması
(Tıp) stenocardia
kalp yarası
heartbreak
kalp yetersizliği
(Tıp) congestive heart failure
kalp yetmezliği
coronary failure
kalp yetmezliği
(Tıp) congestive cardiac failure
kalp yetmezliği
(Tıp) congestive heart failure
kalp çarpıntısı
heart-throb
kalp çarpıntısı
(Tıp) heartthrob
kalp çarpıntısı
heart throb
kalp şeklinde
heart#shaped
kalp atışı
Heartbeat

I'm listening to your heartbeat. - Kalp atışını dinliyorum.

I'm listening to your heartbeat. - Kalp atışınızı dinliyorum.

kalp atışı
Heartbeat, pulse
kalp damar cerrahisi
(Tıp, İlaç) Cardiothoracic surgery
kalp hastalıkları
heart disease
kalp kalbe karşıdır
(deyim) Great minds think alike
kalp kapakçığı
Cardiac valve
kalp kası
Myocardium
kalp kazanmak
Win somebody's heart, win a heart
kalp krizi geçirmek
Have a heart attack
kalp spazmı
heart spasm
kalp çarpması
cardiac shock
kalp-damar cerrahisi
cardio-vascular surgery
kâlp ağrısı
heartache
kalp akçe
counterfeit coin
kalp anatomisi
(Tıp) cardiac anatomy
kalp atışları
(Tıp) heart beatings
kalp baypası
heart bypass
kalp bilgisi
cardiology
kalp bloğu
(Tıp) heart block
kalp cerrahi işlemleri
(Tıp) cardiac surgical procedures
kalp cerrahisi
(Tıp) heart surgery

He is the foremost authority on heart surgery. - Kalp cerrahisinde en önde gelen otoritedir.

kalp cerrahı
(Tıp) heart surgeon
kalp debisi
(Tıp) cardiac output
kalp debisi
(Tıp) cardiac outflow
kalp dış zarı
(Tıp) pericardium
kalp dışı
(Anatomi) exocardial
kalp dışı ses
(Fizyoloji) exocardial sound
kalp elektrosu
(Tıp) cardiogram
kalp genişlemesi
(Tıp) diastole
kalp hastalığı
cardiac disease
kalp hastası
(Tıp) cardiopath
kalp hızı
(Tıp) heart rate
kalp iletim sistemi
(Tıp) heart conduction system
kalp iltihabı
(Tıp) carditis
kalp iç zarı
(Fizyoloji) endocardium
kalp içi
(Tıp) intracardial
kalp içi şırınga
(Tıp) intracardiac syringe
kalp içi şırınga
(Tıp) intracardiac injection
kalp içine
(Tıp) intracardiac use
kalp kapağı protezleri
(Tıp) heart valve prosthesis
kalp karıncıkları
(Anatomi) ventricles of heart
kalp kası
(Anatomi,Tıp) cardiac muscle
kalp kası hücresi
(Tıp) heart muscle cell
kalp kasılması
(Tıp) cardiac cycle contraction
kalp kateterizasyonu
(Tıp) heart catheterization
kalp korkusu
(Pisikoloji, Ruhbilim) cardiophobia
kalp krizi geçirerek ölmek
(Tıp) die of heart attack
kalp krizi geçirerek ölmek
(Tıp) die from heart attack
kalp krizinden ölmek
(Tıp) die of heart attack
kalp krizinden ölmek
(Tıp) die from heart attack
kalp kuvvetlendirici
(Tıp) cardiotonic
kalp kırıklığı
brokenheartedness
kalp madeni para
(Ticaret) counterfeit coin
kalp merkezi
(Anatomi) cardiac center
kalp oksültasyonu
(Tıp) heart auscultation
kalp para
false money
kalp para
queer
kalp para
counterfeit money
kalp para
counterfeit
kalp para basmak
to counterfeit
kalp para yapan
(Ticaret) coiner
kalp ritmi düzenleyici
(Tıp) defibrilator
kalp sesi
(Tıp) heart sound
kalp sorunum var
I've got a heart problem
kalp uzmanı
(Tıp) heart specialist
kalp ve ay
heart and moon
kalp ve lale
heart and tulip
kalp yaralanmaları
(Tıp) heart injuries
kalp çarpmak
(heart) to beat
kalp çarpıntısı
tachycardia
kalp şeklinde olan
cardioid
kalp-damar cerrahisi
cardiovascular surgery
kâlp atardamarı ile ilgili
coronary
kâlp atardamarında kanın pıhtılaşması
coronary
kâlp atış hızı
heart rate

Mary felt her heart rate increase. - Mary kalp atış hızının arttığını hissetti.

What was your heart rate? - Kalp atış hızın neydi?

kâlp atışı
heartthrob
kâlp ağrısı
cardialgia
kâlp biçiminde olan
heartshaped
kâlp büyümesi
cardiac dilatation
kâlp enfarktüsü
cardiac infarct
kâlp fonksiyonu
heart action
kâlp grafiği
electrocardiogram
kâlp hastalığı
heart condition
kâlp hastalığı
heart disease

I've heard that eating one or two servings of fish a week will reduce your chances of getting heart disease. - Haftada bir ya da iki porsiyon balık yemenin kalp hastalığına yakalanma olasılığınızı azaltacağını duydum.

She has a heart disease. - Onun kalp hastalığı var.

kâlp hastası
cardiac
kâlp hırıltısı
cardiac murmur
kâlp ilacı
cardiac
kâlp ile ilgili
cardiac
kâlp içi
intracardiac
kâlp içzarı iltihabı
endocarditis
kâlp kapakçığı
mitral valve
kâlp kapakçığı bozukluğu
valvular defect
kâlp kapakçığı iltihabı
valvulitis
kâlp kapakçığına ait
mitral
kâlp kası iltihabı
myocarditis
kâlp kasılması
systole
kâlp kazanan kimse
conquest
kâlp nakli
heart transplant
kâlp pili
pacemaker

I've got a pacemaker. - Benim bir kalp pilim var.

kâlp rahatsızlığı
heart disease
kâlp rahatsızlığı
heart failure
kâlp ritmi düzenleyici
heart pacemaker
kâlp sektesi
heart failure
kâlp temposunu ayarlayan alet
pacemaker
kâlp vuruşu
pulsation
kâlp yetmezliği
cardiac insufficiency
kâlp yetmezliği
heart failure

Layla was at a critical risk of heart failure. - Leyla kalp yetmezliği için kritik bir riskteydi.

Tom died of heart failure on October twentieth at the age of 93. - Tom, yirmi Ekim'de 93 yaşında kalp yetmezliğinden öldü.

kâlp zarı
pericardium
kâlp zarı iltihabı
pericarditis
kâlp çarpıntısı
tremor of the heart
kâlp şeklinde
cordate
kâlp şeklinde
heartshaped
kâlp şeklinde yaprak
obcordate
kapalı kalp ameliyatı
closed-heart surgery
kalp krizi
cardiac arrest
kâlp atışı
{i} heartbeat

I'm listening to your heartbeat. - Kalp atışınızı dinliyorum.

atmak (kalp)
pulsate
atış (kalp)
beat
güm güm vurmak (kalp)
thump
iskemik kalp hastalığı
(Tıp) ischemic heart disease
iskemik kalp hastalığı
(Tıp) ischemic
koroner kalp hastalığı
(Tıp) coronary artery disease
kırık kalp
broken heart

Time heals all broken hearts. - Zaman tüm kırık kalpleri iyileştirir.

kalp atışı
heart beating
Kâlp krizi
cardiac attack
kalp atisi
heart beating
kalpler
hearts

Our hearts are broken, our spirit is not. - Kalplerimiz kırık ama ruhumuz değil.

She will live forever in our hearts. - O her zaman kalplerimizde yaşayacak.

avutmaya çalışırken kâlp kıran kimse
Job's comforter
açık kalp ameliyatı
open heart surgery
açık kalp ameliyatı
open-heart surgery
en fazla kalp atışı
(Bilgisayar) maximum pulse
güçlü kalp
athletic heart
hızlı atmak (kalp)
palpitate
kalp krizi
cardiac failure
koroner kalp hastalığı
coronary heart disease
kulakçık (kalp)
(Anatomi) auricle
mekanik kalp
(Tıp) mechanical heart
pasta ve kalp
cake and heart
pulmoner kalp hastalığı
(Tıp) pulmonary heart disease
sigaradan kaynaklanan kalp rahatsızlığı
smoker's heart
sigaradan olan kalp hastalığı
tobacco heart
yapay kalp
(Tıp) artificial heart
yapay kalp pili
(Tıp) artificial cardiac pacing
yüce kalp
big heart
yüksükotundan yapılan kâlp ilacı
digitalis
zayıf kâlp
dickey heart
zayıf kâlp
dicky heart
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Yalancı. Kendisine güvenilmez olan
(Osmanlı Dönemi) t. Hileli. Sahte. Taklit
(Osmanlı Dönemi) Yalandan cesaret satan korkak adam
Kalp hastalığı
Düzme, sahte, geçmez (para)
İşe yaramaz, tembel
Yalancı, kendine güvenilmeyen: "Kalp herifin biri bu..."- R. H. Karay. İşe yaramaz, tembel
Sahte para
Duygu, his
Sahte
Yalancı, kendine güvenilmeyen
Bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme
Akciğerlerin arasında, göğüs boşluğunda bulunan kanı akciğerlere oradan gelen temiz kanı da vücüda pompalayan organ
Duygu, his: "İnsanı tekrar, kalp ve fikir cennetine eriştirebilecek tek kudret kadındır."- H. E. Adıvar
Göğüs boşluğunda, iki akciğer arasında, vücudun her yanından gelen kanı akciğerlere ve oradan gelen temiz kanı da vücuda dağıtan organ, yürek
Göğüs boşluğunda, iki akciğer arasında, vücudun her yanından gelen kanı akciğerlere ve oradan gelen temiz kanı da vücuda dağıtan organ, yürek: "Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor."- Y. K. Karaosmanoğlu
Bir ülkenin, bir kuruluşun işleyiş, yönetim ve varlığını sürdürme bakımından en önde gelen yeri
Sevgi, gönül
yürek
cor
kalp aksesi
Kalp krizi
kalp akçe
Sahte metal veya kâğıt para
kalp akçe
Yaramaz kimse
kalp ağrısı
Aşktan doğan üzüntü, yürek ağrısı
kalp etmek
Bir durumdan başka bir duruma çevirmek, dönüştürmek
kalp kası
Kalbin ana duvarını çeviren ve düzenli hareket edebilen kas örgüsü
kalp krizi
Kalbin normal çalışmasını birdenbire engelleyen, önlem alınmazsa ölüme yol açan rahatsızlık, kalp aksesi
kalp olmak
Sahte, düzme olmak
kalp sektesi
Kalbin birdenbire durması
kalp spazmı
Kalbin irade dışı kasılıp gevşemesi ve bundan doğan rahatsızlık, kalp sıkışması
kalp yarası
Yürek yarası
kalp çarpıntısı
Kalbi veya kalbinin çalışması bozuk olan kimse
kapalı kalp ameliyatı
Kalbin fizyolojik çalışması durdurulmadan yapılan kalp ameliyatı
Kalp atışı
daraban
açık kalp ameliyatı
Kalbin içi açılmadan önce dolaşım sun'î kalp denilen bir aygıta devredildikten sonra yapılan kalp ameliyatı
sun'i kalp
Sonradan takılan kalp
yapay kalp
Sun'î kalp
İngilizce - Türkçe

kalp teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

kalp kazanmak
Win someone's heart