Don't attempt to do this by yourself.
- Bunu tek başına yapmaya kalkışma.
Don't attempt to steal other people's belongings!
- Diğer insanların eşyalarını çalmaya kalkışma!
The train's departure will be delayed.
- Trenin kalkışı ertelenecek.
The heavy rain made them put off their departure.
- Şiddetli yağmur, onların kalkışını erteledi.
They were waiting for the signal to start.
- Onlar kalkış sinyalini bekliyorlardı.
Bad weather delayed takeoff for two hours.
- Kötü hava kalkışı iki saat erteledi.
The airplane is ready for takeoff.
- Uçak kalkış için hazır.
I like watching planes take off.
- Uçakların kalkışını izlemeyi severim.
Tom watched the helicopter take off.
- Top helikopterin kalkışını izledi.