We are always aiming at improving the quality of service.
- Biz her zaman servis kalitesinde iyileştirmeyi amaçlıyoruz.
I prefer quality to quantity.
- Kaliteyi miktara tercih ederim.
This boat is made with high grade aluminum and high strength iron.
- Bu tekne üstün kaliteli alüminyum ve yüksek güçlü demir ile yapılır.
The quality of higher education must answer to the highest international standards.
- Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
What is the quality of the water that the Palestinians drink in the occupied territories?
- Filistinlilerin işgal altındaki topraklarda içtiği suyun kalitesi nedir?
Many people around the world don't have access to good quality water.
- Dünyadaki birçok insanın iyi kalitede suya erişimi yok.