He was not an abolitionist.
- O, köleliğin kaldırılmasından yana biri değildi.
The abolition of slavery in Europe eventually reached America.
- Avrupa'da köleliğin kaldırılması, sonunda Amerika'ya ulaştı.
She removed the dishes from the table.
- Bulaşıkları masadan kaldırdı.
There is a blank space in front of the first letter of this sentence that should be removed.
- Bu cümlenin ilk harfinin başında kaldırılması gereken bir boşluk var.
We removed the old furniture.
- Eski mobilyayı kaldırdık.
There is a blank space in front of the first letter of this sentence that should be removed.
- Bu cümlenin ilk harfinin başında kaldırılması gereken bir boşluk var.
He wouldn't even lift a finger.
- Bir parmağını bile kaldırmazdı.
Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?
- Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?
Tom is lifting weights.
- Tom ağırlık kaldırıyor.
He hurt his arm lifting so much weight.
- Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.