There is a coffee shop over there.
- Orada karşıda bir kahvehane var.
The local coffee shop was replaced by a Starbucks.
- Yerel kahvehane dükkanının yerini bir Starbucks aldı.
There used to be a coffee shop near the school.
- Okula yakın bir kahvehane vardı.
They gathered at the coffee shop for a meeting.
- Toplantı için kahvehanede buluştular.
Halktan biri olarak oturup dinlenebileceğiniz ucuz bir kahvehane kalmamıştır artık.