Bahçe çıplak ve kahverengi.
- The garden is bare and brown.
Bir adam çıplak elleri ile kazı yaparken görüldü.
- One man was seen digging with his bare hands.
Tom yalınayak yürümeye alışkın değildir.
- Tom isn't accustomed to walking barefooted.
Tom yalın ayak yürümeye alışık değildir.
- Tom isn't used to walking barefooted.
Taşındığımızda daire tamamen boştu.
- The apartment was completely bare when we moved in.
Raflar oldukça boştu.
- The shelves were pretty bare.