The musician shook his head and pushed his little piano away.
- Müzisyen kafasını salladı ve küçük piyanosunu itti.
The mistake cost him his head.
- Hata onun kafasına mal oldu.
It took a load off my mind when our team won the championship.
- Takımımız şampiyonluğu kazandığında kafam rahatladı.
Try to reproduce the music in your mind.
- Kafanızda müziği yeniden oluşturmaya çalışın.
Tom can't believe how dense Mary is.
- Tom, Mary'nin ne kadar kalın kafalı olduğuna inanamıyor.
You goose, you're doing it all wrong!
- Seni kaz kafalı, onların hepsini yanlış yapıyorsun!
Why did Tom blow his brains out?
- Neden Tom kafasına ateş ederek intihar etti?
He's racking his brains about how to deal with the matter.
- O, sorunu nasıl halledeceği hakkında kafa yoruyor.
We're at our wits' end.
- Kafamız allak bullak olmuş durumda.
Tom is quite obstinate, isn't he?
- Tom oldukça dik kafalı, değil mi?
Tom is obstinate, isn't he?
- Tom dik kafalı, değil mi?
Americans can be really provincial.
- Amerikalılar gerçekten geri kafalı olabilirler.
Tom is a conspiracy nut.
- Tom kafayı komplo teorileriyle bozmuş biri.
Tom has a tattoo of a skull on his chest.
- Tom'un göğsünde bir kafatası dövmesi var.
She keeps a human skull on her desk.
- O, masasında bir insan kafatası tutuyor.