Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

kaburga

listen to the pronunciation of kaburga
Türkçe - İngilizce
rib

I just cracked a rib. - Az önce bir kaburga kırdım.

Our neighbor has broken a rib. - Komşumuzun bir kaburgası kırıldı.

arch. rib (of a vault)
rib cage
frame (of a timber ship)
sparerib

Tom doesn't like greasy food such as spareribs. - Tom kaburga gibi yağlı gıdaları sevmez.

rib; frame
(Askeri) frame
(Gıda) spare rib
(Gıda) ribs

He elbowed me in the ribs. - O, kaburgalarıma dirsek vurdu.

Tom gave Mary a kick in the ribs. - Tom, Mary'nin kaburgalarına bir tekme attı.

(Anatomi) costa
kaburga kemiği
rib
domuz kaburga eti
rib eye steak
ucu bağımsız kaburga kemiği
floating rib
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Gemi, sandal, kayık gibi deniz nakil vasıtalarının hayvan kaburgasına benzeyen ve omurga üzerine kaldırılan eğri ağaçları
(Osmanlı Dönemi) Göğüs kemiklerinin beheri. Göğüs kemiklerinin bel kemiğine bağlanmak suretiyle meydana getirdikleri şeklin bütünü
bakınız: eğe
Eğe kemiklerinin oluşturduğu kafes
Gemilerde dış kaplamanın dayandığı iskelet
Eğe kemiklerinin oluşturduğu kafes: "Yüreğinde heyecan büyüdü büyüdü, göğsüne sığmayan bir gürültü kaburgalarını parçalayacaktı."- H. Z. Uşaklıgil
Eğe. Gemilerde dış kaplamanın dayandığı iskelet