This soap makes a lot bubbles.
- Bu sabun çok kabarcıklar yapar.
Rose was blowing bubbles.
- Rose hava kabarcıkları üflüyordu.
I got blisters from the burn.
- Yanıktan kabarcıklar aldım.
I've got blisters all over my feet.
- Ayaklarımın her tarafında kabarcıklar var.
He blew soap bubbles.
- O, sabun kabarcıklarını üfledi.
The girl is blowing bubbles.
- Kız kabarcıkları üflüyor.