The suspect wanted to avoid being arrested.
- Şüpheli tutuklanmaktan kaçınmak istedi.
We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic.
- Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık.
There's a fine line between tax minimization and tax avoidance.
- Vergi minimizasyonu ve vergiden kaçınma arasında ince bir çizgi var.
Try to keep from crying.
- Ağlamaktan kaçınmaya çalış.
Jack tried to evade paying his taxes.
- Jack vergilerini ödemekten kaçınmaya çalıştı.
Tom is good at avoiding fights.
- Tom kavgalardan kaçınmakta iyidir.
Why do you keep avoiding me?
- Benden kaçınmayı niçin sürdürüyorsun.
My father tries to abstain from drinking.
- Babam içki içmekten kaçınmaya çalışıyor.
True science teaches us to doubt and to abstain from ignorance.
- Gerçek bilim bize şüphe etmeyi ve cahillikten kaçınmayı öğretir.