kıskandırmak

listen to the pronunciation of kıskandırmak
Türkçe - İngilizce
to make (sb) jealous
to arouse (someone's) jealousy
put sb's nose out of joint
put one's nose out of joint
kıskan
{f} envy

Love is patient, love is kind. It does not envy, it does not boast, it is not proud. - Aşk sabırlıdır, aşk şefkatlidir. Kıskanmaz, övünmez, kibirli değildir.

Your success excites my envy. - Senin başarın beni kıskandırıyor.

Türkçe - Türkçe
Kıskanmasına yol açmak
Kıskanmasına yol açmak: "Onların masum sevinçleri öteki miniminileri de hazin hazin kıskandırmıştı."- O. C. Kaygılı
kıskandırma
Kıskandırmak işi
kıskandırmak