kıskançlıkla

listen to the pronunciation of kıskançlıkla
Türkçe - İngilizce
jealously

Magicians jealously guard their secrets. - Büyücüler sırlarını kıskançlıkla korurlar.

enviously
kıskanç
jealous

She was a bundle of jealousy. - O bir kıskançlık çıkınıydı.

I hate jealous women. - Ben kıskanç kadınlardan nefret ederim.

kıskanç
{s} envious

Envious people die, but envy never does. - Kıskanç insanlar ölür ama kıskançlık asla ölmez.

The envious die, but envy never does. - Kıskanç ölür ama kıskançlık asla ölmez.

kıskanç
envy

The seven deadly sins are: pride, envy, greed, anger, lust, gluttony and sloth. - Yedi ölümcül günah şunlardır: kibir, kıskançlık, açgözlülük, öfke, şehvet düşkünlüğü, oburluk ve tembellik.

Envy is the central fact of American life. - Kıskançlık, Amerikan yaşamının ana gerçeğidir.

kıskanç
envious of
kıskanç
green-eyed
kıskanç
{s} yellow
kıskanç
jealous, envious (of)
kıskanç
grudging
kıskanç
jaundiced
kıskanç
grudger
kıskanç
green eyed
Türkçe - Türkçe

kıskançlıkla teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Kıskanç
günücü
Kıskanç
günüleme
Kıskanç
hasetçi
Kıskanç
hasut
Kıskanç
çekemez
Kıskanç
(Osmanlı Dönemi) GAYRETKEŞ
kıskanç
Kıskanma huyu olan (kimse), günücü, hasetçi, hasut: "İlk tanıştığımız günlerde ben kıskanç ve fenaydım."- P. Safa
kıskanç
Kıskanma huyu olan (kimse)
kıskançlıkla