Türkçe - İngilizce
kısaltma teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- abridgment
- abbreviation
UK is the abbreviation for the United Kingdom.
-BK, Birleşik Krallık'ın kısaltmasıdır.
In dictionaries, m.n. is abbreviation for masculine noun.
-Sözlüklerde m.n. eril isim için kısaltmadır.
- compressing
- shortening
- abridgement [Brit.]
- retrenchment
- curtailment
- condensation
- (act of) shortening
- compression
- summary
- abridging, abridgment
- compendium
- shortening; abbreviation; abridgment; contraction
- reduction
- contract
Formal written English avoids contractions, such as you're, won't, and can't.
-Resmi yazılı İngilizce you're, won't ve can't gibi kısaltmalardan kaçınır.
- (Dilbilim) clipping
- (Bilgisayar) abbreviate
- (Kanun) abstract
- abridgement
- abbr
- curtail
- kısaltmak
- curtail
- kısaltmak
- abbreviate
- kısaltmak
- {f} shorten
I don't like to sew, but I shall have to shorten these trousers.
-Ben dikiş dikmeyi sevmiyorum ama bu pantolonu kısaltmak zorundayım.
- kısaltmak
- {f} abridge
- kısaltma işi, taksir
- acronym work, negligence
- kısaltma kondansatörü
- shortening capacitor
- kısaltmak
- cancel
- kısaltmak
- boil
- kısaltmalar
- (Bilgisayar) shortcuts
- kısaltmalar
- (Bilgisayar) shortcut
- kısal
- got shorter
- kısal
- get shorter
- kısaltmak
- cut into
- kısaltmak
- boil sth down to sth
- kısaltmak
- cut down
- kısaltmak
- cut
- kısaltmak
- boil down
- kısaltmak
- contract
- kısaltmak
- truncate
- kısaltmak
- to shorten
- kısaltmak
- clip
- kısaltmak
- prune
- kısaltmak
- (Hukuk) to shorten , to abridge
- kısaltmak
- reduce
- kısaltmak
- summarize
- kısaltmak
- to shorten; to abbreviate; to abridge
- kısaltmak
- to abridge, condense
- kısaltmak
- edit
- kısaltmak
- make shorter
- kısaltmak
- compress
- kısaltmak
- (elbise) take up
- kısaltmak
- retrench
- kısaltmak
- short circuit
- kısaltmak
- dock
- uzun heceyi kısaltma
- systole
İlgili Terimler
Türkçe - Türkçe
kısaltma teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- Kısaltmak işi, taksir
- Kısaltılmış ad veya söz, iktisar
- (Hukuk) İHTİSAR
- (Osmanlı Dönemi) MURAHHAM
- Kısaltmak
- kesmek
- Kısaltmak
- kasmak
- Kısaltmak
- (Osmanlı Dönemi) FEDN
- Kısaltmalar
- (Osmanlı Dönemi) MUKATTAAT
- kısaltmak
- Kısa duruma getirmek: "Ben bu sözü biraz daha kısaltarak tekrar edeceğim."- R. N. Güntekin
- kısaltmak
- Kısa gibi göstermek
- kısaltmak
- Kısa duruma getirmek