kılavuzlu

listen to the pronunciation of kılavuzlu
Türkçe - İngilizce
guided
tapped
threaded
kılavuz
{i} guide

According to the guidebook, this is the best restaurant around here. - Kılavuza göre bu çevredeki en iyi restoran burası.

The guide said that we had better set out as soon as possible. - Kılavuz mümkün olduğu kadar erken işe koyulsak iyi olur dedi.

kılavuz
mentor
kılavuz
pioneer
kılavuz
(Bilgisayar) grid
kılavuz
jig
kılavuz
workbook
kılavuz
bushing
kılavuz
guide pin
kılavuz
(Avcılık) plunger
kılavuz
adviser
kılavuz
guideline
kılavuz
(Bilgisayar) gridlines
kılavuz
(Bilgisayar) navigator
kılavuz
manual

I am seeking a person who can write a personal computer manual. - Bilgisayar kullanma kılavuzu yazabilen bir kişi arıyorum.

Have you read the owner's manual? - Kullanıcı kılavuzunu okudun mu?

kılavuz
pilot
kılavuz
shepherd
kılavuz
guide book
kılavuz
rudder
kılavuz
lodestar
kılavuz
companion
kılavuz
Baedeker
kılavuz
(Hukuk) guidelines
kılavuz
go-between, matchmaker
kılavuz
lead
kılavuz
guide; leader; manual; pilot
kılavuz
(Denizcilik) pilot
kılavuz
conductor
kılavuz
tap (for cutting internal screw threads)
kılavuz
code
kılavuz
signpost
kılâvuz
indicator
Türkçe - Türkçe

kılavuzlu teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

KILAVUZ
(Osmanlı Dönemi) Düşman hakkında mâlumât edinmek için ordu hizmetinde kullanılan kişiler
KILAVUZ
(Osmanlı Dönemi) Yol gösteren, rehber
KILAVUZ
(Osmanlı Dönemi) Okçuluk müsabakalarında ilk atılan ok
KILAVUZ
(Osmanlı Dönemi) Eskiden evlenme işlerine vasıtalık eden kadınlar
KILAVUZ
(Osmanlı Dönemi) Vapurlara yol gösteren
KILAVUZ
(Osmanlı Dönemi) Bazı hayvan katarlarının önüne düşüp, onları sevkeden hayvan
Kılavuz
rehber
Kılavuz
(Osmanlı Dönemi) HALFE
kılavuz
Dar, uzun bir yerden kolaylıkla bükülebilen yay biçiminde tel, kablo vb. geçirilirken bunların ucuna bağlanan sert nesne
kılavuz
Genel olarak yol gösteren kimse, rehber
kılavuz
Ruhsal ve zihinsel bakımdan yol gösteren, ışık tutan kimse
kılavuz
Kılavuz kaptan
kılavuz
Somun veya boru içine yiv açmakta kullanılan araç
kılavuz
Yol, yöntem gösteren şey
kılavuz
Kolaylıkla bükülebilen yay biçiminde tel, kablo vb. geçirilirken bunların ucuna bağlanan sert nesne
kılavuz
Yol gösteren, tarihî ve turistik yerleri gezerken bilgi aktaran kimse, rehber: "Mum tutan kılavuzların arkasından içeri girdik."- F. R. Atay
kılavuz
Makaradaki filmlerin başında ve sonunda yer alan, filmin alıcı, yıkama aracı, basım aracı, gösterici gibi araçlara takılıp çıkarılmasında kolaylık sağlayan, asıl film için pay bırakan çeşitli renklerde film parçası
kılavuz
Evlenecek olan erkek veya kadına eş bulan kimse
kılavuzlu