The guide said that we had better set out as soon as possible.
- Kılavuz mümkün olduğu kadar erken işe koyulsak iyi olur dedi.
According to the guidebook, this is the best restaurant around here.
- Kılavuza göre bu çevredeki en iyi restoran burası.
There's no instruction manual for parenthood.
- Ebeveynlik için kullanım kılavuzu yok.
She was reading a gardening manual.
- Bir bahçecilik kılavuzu okuyordu.
Are there French audio guides?
- Fransızca ses kılavuzları var mı?