She was wearing pink panties under the skirt.
- O, eteğin altına külotlu çorap giyiyordu.
It's been a week now since Tom changed his underpants.
- Tom külotunu değiştiğinden beri şimdi bir hafta oldu.
Please take off all your clothes except your underpants and bra.
- Lütfen külot ve sütyenin hariç tüm elbiselerini çıkar.
Her sewing basket, dresser drawers and pantry shelves are all systematically arranged in apple-pie order.
- Onun dikiş sepeti, şifonyer çekmeceleri ve külotlu çorap rafları hepsi sistemli olarak yerli yerinde düzenlenir.
Hey, it's about time you quit it with the panty jokes. You'll put off the readers, you creeper!
- Hey, külotlu şakalardan vazgeçmenin zamanı geldi.Okuyucuları soğutacaksın,seni sürüngen.