I can't remember if Tom works with the deaf or the blind.
- Tom sağırlarla mı, yoksa körlerle mi çalışıyor hatırlamıyorum.
They built an asylum for the blind.
- Onlar körler için barınak inşa ettiler.
Never take a blind man's arm. Let him take yours.
- Asla kör bir adamın kolunu tutmayınız. O sizinkini tutsun.
They say love is blind.
- Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
I can't write with this dull pencil.
- Bu kör kalemle yazamıyorum.
Television can dull our creative power.
- Televizyon yaratıcı gücümüzü köreltebilir.
He's as blind as a bat.
- O, bir yarasa kadar kör.
You must be blind as a bat if you couldn't see it.
- Eğer onu göremediysen bir yarasa gibi kör olmalısın.
The pencil is blunt. It needs sharpening.
- Kalem körelmiş. Keskinleştirmeye ihtiyacı var.
Dan dislikes Matt because he's blunt and insensitive.
- Dan Matt'i kör ve duyarsız olduğu için sevmiyor.