köleci

listen to the pronunciation of köleci
Türkçe - İngilizce
slaver
a person engaged in the slave trade
To fawn
{n} spittle
{v} to drivel, to emit spittle
to run from the mouth
white slaver, who sells prostitutes into illegal sex slavery
a ship used to transport slaves
a person engaged in slave trade
let saliva drivel from the mouth; "The baby drooled"
A person engaged in the purchase and sale of slaves; a slave merchant, or slave trader
To be besmeared with saliva
{i} one who deals in slaves, one who owns slaves; slave ship; saliva; nonsense, drivel
If an animal slavers, liquid comes from its mouth, for example because it is about to attack and eat something. Mad guard dogs slavered at the end of their chains. the wolf's slavering jaws. = slobber. to let saliva (=liquid produced inside your mouth) come out of your mouth, especially because you are hungry = drool (From a language)
{f} dribble saliva from the mouth, drool; slobber; flatter, act in an obsequious manner
to drool saliva from the mouth; to slobber
To suffer spittle, etc
Saliva driveling from the mouth
someone who owns slaves
köle
slave

Slavery was legal in the new Republic of Texas. - Kölelik Texas Cumhuriyeti'nde yasaldı.

Lincoln agreed that all slaves should be freed. - Lincoln bütün kölelerin serbest bırakılmasını kabul etti.

köle
{i} thrall
köle
{i} Helot
köle
trimer
köle
bond slave
köle
captive
köle
servile
köle
bondsman
köle
minion
köle
liegeman
köle
servant

The Emperor ordered one of his servants to kill himself. - İmparator, kölelerinden birine kendisini öldürmesini emretti.

köle
liege
köle
human being

Poverty is not an accident. Like slavery and apartheid, it is man-made and can be removed by the actions of human beings. - Yoksulluk tesadüf değildir. Kölelik ve apartheid gibi insan ürünüdür ve insan etkinlikleriyle ortadan kaldırılabilir.

köle
thralls
köle
chattel slave
köle
bondwoman
köle
(kadın) bondswoman
köle
man Friday
köle
chattel
köle
mameluke
köle
drudge
köle
bondman
köle
contraband
köle
serf
köle
bondslave
köle
creature
Türkçe - Türkçe
Karıncaların başka türlerin yuvalarını talan etmesi durumu
KÖLE
(Osmanlı Dönemi) t. Bütün tarihî devirlerde başka milletlerden, yabancılardan zorla kaçırılıp hürriyetten mahrum hale getirilerek hizmette kullanılan erkek. (İslâmiyet köleliği en âdil usullerle kaldırmağa çalışmış ve Resul-i Ekrem (A.S.M.), insanları kölelikten kurtarmayı ibadet olarak ilân etmiştir.)
Köle
(Osmanlı Dönemi) ABİD
Köle
memlük
Köle
esir
Köle
(Hukuk) ABD
Köle
memlûk
Köle
(Hukuk) SERF
köle
Birinin emri altında bulunan, özgür olmayan kimse
köle
Savaşta tutsak alınan, yabancı ülkelerden zorla kaçırılıp özgürlükten mahrum bırakılan veya başkasından satın alınan erkek, kul, esir
köle
Savaşta tutsak alınan, yabancı ülkelerden zorla kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan veya başkasından satın alınan erkek, kul, esir
köle
Herhangi bir şeye aşırı derecede bağlı olan kimse
köleci