just mentioned, or just about to be mentioned

listen to the pronunciation of just mentioned, or just about to be mentioned
İngilizce - Türkçe

just mentioned, or just about to be mentioned teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

same
{s} aynı

Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır. - A person's heart is approximately the same size as their fist.

Aynı hatayı tekrar yapma. - Don't make the same mistake again.

same
eskisi gibi

Tom eskisi gibi aynı hatayı yaptı. - Tom made the same mistake as before.

Tom eskisi gibi aynı adam değil. - Tom isn't the same man he used to be.

same
{s} benzer

Yaptığıma benzer bir yanlışı yapmanı istemiyorum. - I don't want you to make the same mistake I made.

Benzer bir durumda, aynı şeyi yaparım. - In a similar situation, I'd do the same.

same
{s} farksız
same
mamafih
same
te
same
(sıfat) aynı, farksız, benzer, tıpkı, farketmez
same
özdeş
same
tekdüzelik
same
aynı şey

Aynı şeyi söylemenin çok daha iyi ve kısa bir yolu yok mu? - Isn't there a much better and shorter way of saying the same thing?

Aynı şeyi tekrar tekrar söylüyorum. - I say the same thing over and over.

same
aynı şekilde

Tom tam olarak Mary gibi aynı şekilde hissediyor. - Tom feels exactly the same way as Mary does.

Herkes aynı şekilde düşünüyor. - Everyone thinks the same way.

same
monotonluk

Hep aynı dizeleri çalarsan monotonluk gelişir. - Monotony develops when you harp on the same string.

same
samenessaynılık
same
yaklaşık olarak same here ben de
same
{s} eşit: Both amounts
same
aynısı

Her zaman olduğun gibi aynısın. - You are just the same as you always were.

Aynısı benim sınıf için de geçerlidir. - The same applies to my class.

İngilizce - İngilizce
same
just mentioned, or just about to be mentioned