Otomatik pikapta çalan bir ülke şarkısı vardı.
- There was a country song playing on the jukebox.
Tom ve Mary Paralı müzik kutusunun yanında bir masada oturuyorlar.
- Tom and Mary are sitting at a table over near the jukebox.
Ben bara girdiğimde müzik kutusunda hüzünlü bir müzik çaldığını duydum.
- As I entered the bar, I heard a sad song playing on the jukebox.
Tom ve Mary Paralı müzik kutusunun yanında bir masada oturuyorlar.
- Tom and Mary are sitting at a table over near the jukebox.