Bu konuda bir karar veremiyorum.
- I cannot render a judgment on that.
Bir gıyabi karar verdim.
- I made a snap judgment.
Ateistler yargı gününde hak ettikleri cezayı alacaklar.
- Atheists will get their comeuppance on Judgment Day.
Çok yargılayıcı olmayı bırak.
- Stop being so judgmental.
Yargılama günü geldi.
- The day of judgment has arrived.
Tom kötü bir yargılama çağrısı yaptı
- Tom made a bad judgment call.
Çok hızlı hüküm vermeyin.
- Don't pass judgment too quickly.
Düşünmek zordur ve bu yüzden birçok insan sadece hüküm verir.
- Thinking is difficult, and therefore many people only pass judgment.
She in my judgment was as fair as you.
Hermia. I would my father look'd but with my eyes. Theseus. Rather your eyes must with his judgment look.
Most heartily I do beseech the court To give the judgment.