Herhangi bir gazeteye ya da dergiye abone oldunuz mu?
- Have you subscribed to any newspapers or journals?
Bir Japon dergin var mı?
- Do you have a Japanese journal?
Bir günlük tutuyor musunuz?
- Do you keep a journal?
Bir günlük tutuyor musun?
- Are you keeping a journal?
Gelişme günlük olarak takip edilir ve bir veritabanında saklanır.
- Progress is monitored daily and stored in a database.
Günlük olarak egzersiz yapmak son derece önemlidir.
- It is extremely important to exercise daily.
Benim erkek arkadaşım bir gazetecidir.
- My boyfriend is a journalist.
Ben bir gazeteci olmayı umuyorum.
- I hope to be a journalist.
Bu yayıncı için yazan gazeteciler tarafsız değiller.
- The journalists who write for this publisher are not impartial.
Her gün İngilizce konuşuyorum.
- I speak English daily.
Trafik kazaları her gün olur.
- Traffic accidents happen daily.
Hikaye tüm günlük gazetelerdeydi.
- The story was in all daily newspapers.
Günlük gazete dünya'nın sorunlarını kahvaltı masasına getirir.
- The daily newspaper brings the world's problems to the breakfast table.
Monoton günlük yaşantısı yüzünden bunalmış gibi görünüyor.
- He seems to be oppressed by his monotonous daily life.
O süpermarkete giderseniz, günlük hayatta kullandığınız pek çok şeyi satın alabilirsiniz.
- If you go to that supermarket, you can buy most things you use in your daily life.
... Journal, all that amazing visualizations. ...
... of the academic journal sphere, and, like, ...