Sadece bir şakaydı.Aydınlat!
- It was just a joke. Lighten up!
Şaka ile öyle söyledim.
- I said so by way of a joke.
Tom fıkra anlatmaktan hoşlanır.
- Tom enjoys telling jokes.
Tom fıkra anlatmakta çok iyi.
- Tom is very good at telling jokes.
Tom Mary'nin şaka yapmadığını fark etmeden önce güldü.
- Tom laughed before he realized Mary wasn't joking.
Tom Mary'nin şaka yapmadığını söyleyebilir.
- Tom could tell that Mary wasn't joking.
Tom fıkraları anlatmada iyi değildir.
- Tom isn't good at telling jokes.
Fıkrayı duyduğunda, kahkahaya boğuldu.
- Hearing the joke, he burst into laughter.
Tom Mary'ye bir ırkçı şaka yaptı.
- Tom told Mary a racist joke.
Tom işi hakkında asla şaka yapmaz.
- Tom never jokes about his job.
Beni ciddiye almayın. Ben sadece şaka yapıyorum.
- Don't take me seriously. I'm only joking.
Şaka yapıyor olmalısın!
- You have got to be joking!
Tom şakayla çok zengin olmadığını söyledi.
- Tom said jokingly that he was not very rich.
Şaka yapıyor olmalısın!
- You have got to be joking!
Şaka yapmakta iyi değilim.
- I'm not good at making jokes.
Onlar tam bir alay konusu.
- They're a complete joke.
O tam bir alay konusu.
- She's a complete joke.
The president was a joke.