Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

joining images without overlapping

listen to the pronunciation of joining images without overlapping
İngilizce - Türkçe

joining images without overlapping teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

butt
{i} izmarit

Yangının nedeni onun sigara izmaritiydi. - The cause of the fire was his cigarette butt.

Kül tablasını boşalt, içi izmarit dolu. - Empty the ashtray, because it's full of cigarette butts.

butt
süsmek
butt
bitişmek
butt
bitiştirmek
butt
{i}

Bir yarasa gökyüzünde bir kelebek gibi uçuyor. - A bat flying in the sky looks like a butterfly.

O, kelebeklerin nasıl uçtuğunu gözledi? - She observed how butterflies fly.

butt
kesmek
butt
göt
butt
{i} nişan
butt
{f} toslamak
butt
müdahale etmek
butt
{f} tos vurmak, süsmek, boynuzlamak
butt
{f} kafa atmak
butt
{i} sap
butt
bitişme
butt
{i} tos

Tom'un tostunda tereyağ isteyeceğini düşündüm. - I thought Tom would want butter on his toast.

Tostunda tereyağı istediğini düşündüm. - I thought you'd want butter on your toast.

butt
herhangi bir şeyin enli ucu veya sapı
butt
{i} alay konusu kimse
İngilizce - İngilizce
butt
joining images without overlapping

    Heceleme

    joining images with·out o·ver·lap·ping

    Türkçe nasıl söylenir

    coynîng îmıcız wîdhaut ōvırläpîng

    Telaffuz

    /ˈʤoinəɴɢ ˈəməʤəz wəᴛʜˈout ˈōvərˌlapəɴɢ/ /ˈʤɔɪnɪŋ ˈɪməʤəz wɪðˈaʊt ˈoʊvɜrˌlæpɪŋ/