join so that the external surfaces blend smoothly

listen to the pronunciation of join so that the external surfaces blend smoothly
İngilizce - Türkçe

join so that the external surfaces blend smoothly teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

fair
{i} panayır
fair
{s} adil

Benim tartışmayı destekleyecek adil bir miktar bilimsel veriyi sıralayacağım - I will marshal a fair amount of scientific data to support my argument.

Bay Hasimoto bize karşı adil. - Mr. Hashimoto is fair to us.

fair
{i} festival
fair
{i} lunapark (gezici)
fair
pak
fair
{s} güzel, açık ve güneşli (hava)
fair
pazar
fair
şöyle böyle
fair
{s} makul

Bunu için makul bir fiyat ödedik. - We paid a fair price for it.

O oldukça makul bir fiyat. - That's a fairly reasonable price.

fair
saf
fair
{f} doğrulukla
fair
net
fair
{s} iyi

Tom oldukça iyi dans edebilir, değil mi? - Tom can dance fairly well, can't he?

Tom Fransızcayı oldukça iyi konuşur değil mi? - Tom speaks French fairly well, doesn't he?

fair
eşit

Dün gece ipek ve ince kumaş hakkında ya da eşitlik ve adil yargılama hakkında bir rüya gördüm. - I dreamt a dream last night, about silk and fine cloth or about equality and fair trial.

fair
güz

Gökyüzü güzel hava vaadediyor. - The sky promises fair weather.

Yarın Tokyo'da hava güzel olacak mı? - Will it be fair in Tokyo tomorrow?

fair
{s} çok

Yaklaşık üç yıl süren yoğun çalışmadan sonra Tom Fransızcada çok akıcı oldu. - Tom became fairly fluent in French after about three years of intense study.

Bu çok adil değil, değil mi? - That's not very fair, is it?

fair
{s} beyaz tenli
fair
harfi harfine
fair
{s} adaletli, adil
İngilizce - İngilizce
fair
join so that the external surfaces blend smoothly

    Heceleme

    join so that the ex·ter·nal surfaces blend smooth·ly

    Türkçe nasıl söylenir

    coyn sō dhıt dhi îkstırnıl sırfısız blend smudhli

    Telaffuz

    /ˈʤoin ˈsō ᴛʜət ᴛʜē əkˈstərnəl ˈsərfəsəz ˈblend ˈsmo͞oᴛʜlē/ /ˈʤɔɪn ˈsoʊ ðət ðiː ɪkˈstɜrnəl ˈsɜrfəsəz ˈblɛnd ˈsmuːðliː/