join so that the external surfaces blend smoothly

listen to the pronunciation of join so that the external surfaces blend smoothly
İngilizce - Türkçe

join so that the external surfaces blend smoothly teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

fair
{i} panayır
fair
{s} adil

Aşkta ve savaşta her şey adildir. - All's fair in love and war.

Onlar da başkalarına adil olmalıdır. - They should also be fair to others.

fair
{i} festival
fair
{i} lunapark (gezici)
fair
pak
fair
{s} güzel, açık ve güneşli (hava)
fair
pazar
fair
şöyle böyle
fair
{s} makul

Adil ve makul olmadığından dolayı önerinizi kabul edemem. - I can't agree to your proposal on the ground that it is not fair and reasonable.

O oldukça makul bir fiyat. - That's a fairly reasonable price.

fair
saf
fair
{f} doğrulukla
fair
net
fair
{s} iyi

Tom oldukça iyi bir golfçüdür. - Tom is a fairly decent golfer.

Tom oldukça iyi dans edebilir, değil mi? - Tom can dance fairly well, can't he?

fair
eşit

Dün gece ipek ve ince kumaş hakkında ya da eşitlik ve adil yargılama hakkında bir rüya gördüm. - I dreamt a dream last night, about silk and fine cloth or about equality and fair trial.

fair
güz

O bütün ülkenin en güzeliydi. - She was the fairest in the whole land.

Yaşam adil değil ama hala güzel. - Life isn't fair, but it's still good.

fair
{s} çok

Öğretmen, sınavlarımızda not verirken çok adildi. - The teacher was very fair when she marked our exams.

Ben Çince'yi oldukça iyi okuyabilirim ama çok iyi yazamam. - I can read Chinese fairly well, but I can't write it very well.

fair
{s} beyaz tenli
fair
harfi harfine
fair
{s} adaletli, adil
İngilizce - İngilizce
fair
join so that the external surfaces blend smoothly

    Heceleme

    join so that the ex·ter·nal surfaces blend smooth·ly

    Türkçe nasıl söylenir

    coyn sō dhıt dhi îkstırnıl sırfısız blend smudhli

    Telaffuz

    /ˈʤoin ˈsō ᴛʜət ᴛʜē əkˈstərnəl ˈsərfəsəz ˈblend ˈsmo͞oᴛʜlē/ /ˈʤɔɪn ˈsoʊ ðət ðiː ɪkˈstɜrnəl ˈsɜrfəsəz ˈblɛnd ˈsmuːðliː/