jildy

listen to the pronunciation of jildy
İngilizce - Türkçe

jildy teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

quickly
çabucak

Çabucak aşağıya gelip gelemiyeceğini içhaberleşmede ona sorduk. - We asked him on the interphone if he could come downstairs quickly.

Haydi bu resmi çabucak tamamlayalım. - Let's complete this picture quickly.

quickly
hızla

O, hızla yaşlanıyordu. - She was aging quickly.

O hızla merdivenlerden yukarı gitti. - She quickly went up the stairs.

quickly
süratle
quickly
şipşak
quickly
çabuk

Birinci Dünya Savaşı, çabuk ve kolay sona ermedi. - World War One did not end quickly or easily.

Onu elimden geldiği kadar çabuk bitireceğim. - I'll finish it as quickly as I can.

quickly
tez
quickly
acele

Her neyse, Ozawa aceleyle yağmurluğunu çıkardı ve hızlı bir şekilde çıplak kızın omuzlarına koydu. - At any rate, Ozawa hurriedly took off his raincoat and quickly put it on the naked girl's shoulders.

Biz hepimiz öleceğiz, bazılarımız çabucak, diğerleri acele etmeyecek. - We will all die, some quickly, others will take their time.

quickly
yel gibi
quickly
şıp diye
quickly
hızlı şekilde

Tom elinden geldiği kadar hızlı şekilde merdivene tırmandı. - Tom climbed up the ladder as quickly as he could.

Çok hızlı şekilde hareket etmek zorundayız. - We have to move very quickly.

İngilizce - İngilizce
quickly