İşi o kabul etmezse, başkası eder.
- If he doesn't accept the job, someone else will.
İş için başkasını tuttular.
- They hired someone else for the job.
Benim anadilim bir başkası için yabancı dildir.
- My native language is a foreign language for someone else.
Hıncını bir başkasından çıkar, olur mu?
- Vent your anger on someone else, will you?
Tom onu başkasına sattı.
- Tom sold it to somebody else.
Her zaman bir başkasının aptalıyız.
- We're always somebody else's idiot.