jahrgangsstufe

listen to the pronunciation of jahrgangsstufe
İngilizce - Türkçe

jahrgangsstufe teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

year
sene

Bu, bizim geçen sene kaldığımız oteldir. - This is the hotel where we stayed last year.

Geçen sene Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi? - Was Ms. Kato your teacher last year?

year
{i} yıl

Yıllar önce orada bir kale vardı. - There was a castle here many years ago.

O üç yıldır Japonya'da. - He has been in Japan for three years.

year
{i} yaş

Justin Bieber müzik kariyerine başladığında on dört yaşındaydı. - When Justin Bieber started his music career, he was fourteen years old.

Sam Tom'dan iki yaş küçük. - Sam is two years younger than Tom.

year
her zaman

Tom son iki yıldır para çalıyordu ve Mary bunu her zaman biliyordu. - Tom was stealing money for the last two years, and Mary knew it all the time.

Her zaman gelecek yıl vardır. - There's always next year.

year
daima

Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra. - The Russians copy the French ways, but always fifty years later.

year
bir gezegenin güneş etrafinda döndüğü müddet
year
ihtiyarlık
year
zaman

İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir. - If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.

Geçen yıl yaklaşık bu zaman çok fazla kar vardı. - We had a lot of snow about this time last year.

year
year after year her sene
year
year in year out seneden seneye daima
year
(Askeri) yıl Z

Tayfunlar her yıl zarara yol açar. - Typhoons bring about damage every year.

Tom geçen yıl zor günler geçirdi. - Tom had a rough time last year.

year
year by year seneden seneye
year
a year and a daybir sene bir gün
Almanca - İngilizce
form (old use)
grade (school year group)
year