Yılın son güzel günlerinin keyfini çıkartıyoruz.
- Wir genießen die letzten schönen Tage in diesem Jahr.
Yapım çalışmaları 1854 yılının sonuna kadar sürdü.
- Die Bauarbeiten dauerten bis zum Ende des Jahres 1854.
Ben dört yıldır Fransızca öğreniyorum.
- Ich lerne jetzt seit vier Jahren Französisch.
Ailem yirmi yıldır burada yaşıyor.
- Meine Familie wohnte hier zwanzig Jahre lang.
Üzerinden tam bir sene geçti.
- Darüber verging ein ganzes Jahr.
Saçı uzun değildi geçen sene.
- Voriges Jahr waren ihre Haare nicht lang.
Tekstil endüstrisi serbest rekabet pazarına önümüzdeki yıllarda uyum sağlayacaktır.
- Die Textilindustrie wird sich in den nächsten Jahren an einen Markt des freien Wettbewerbs anpassen.
Ben dört yıldır Fransızca öğreniyorum.
- Ich lerne jetzt seit vier Jahren Französisch.
Babası geçen sene ölmüş.
- His father died last year.
Bu, bizim geçen sene kaldığımız oteldir.
- This is the hotel where we stayed last year.
Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.
- Visitors to that town increase in number year by year.
İki yılda ilk kez bir film izledim.
- I saw a movie for the first time in two years.
Justin Bieber müzik kariyerine başladığında on dört yaşındaydı.
- When Justin Bieber started his music career, he was fourteen years old.
Sam Tom'dan iki yaş küçük.
- Sam is two years younger than Tom.
Tom son iki yıldır para çalıyordu ve Mary bunu her zaman biliyordu.
- Tom was stealing money for the last two years, and Mary knew it all the time.
Her zaman gelecek yıl vardır.
- There's always next year.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
- The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
Yılın bu zamanında bir sürü karımız var.
- We have a lot of snow at this time of the year.
On yıl uzun bir zamandır.
- Ten years is a long time.
İlk birkaç yıl zordu.
- The first few years were difficult.
Tayfunlar her yıl zarara yol açar.
- Typhoons bring about damage every year.
It is not rare at all to live over ninety years.
- Es ist überhaupt nicht selten, länger als neunzig Jahre zu leben.
It's quite difficult to master French in 2 or 3 years.
- Es ist ziemlich schwierig, Französisch nach 2, 3 Jahren zu beherrschen.
I put on a little weight last year.
- Vergangenes Jahr habe ich ein wenig zugenommen.
Last year, he spent three months at sea.
- Vergangenes Jahr verbrachte er drei Monate auf See.