Ben kırmızı ceket sevmiyorum.
- I don't like the red jacket.
Tom Mary'den ceketini çıkarmasını rica etti.
- Tom asked Mary to take her jacket off.
Patatesleri kabuklarıyla mı pişirdin?
- Did you cook the potatoes in their jackets?
O, ona ceketini uzattı sonra kapıyı açtı ve onun gitmesini rica etti.
- She handed him his jacket then opened the door and asked him to leave.
Ceketini kapının yanındaki askıya as.
- Hang your jacket on the hook by the door.
Tom ceketinin cebinden bir zarf çıkardı.
- Tom withdrew an envelope from his jacket pocket.