It's said that she's a well-known actress. - Onun çok iyi bilinen bir aktris olduğu söylenilmektedir.
It's said that she's a well-known actress.
Onun çok iyi bilinen bir aktris olduğu söylenilmektedir.
It's a well-known fact that spiders aren't insects. - Örümceklerin böcek olmadıkları iyi bilinen bir gerçektir.
It's a well-known fact that spiders aren't insects.
Örümceklerin böcek olmadıkları iyi bilinen bir gerçektir.