The company appealed for people to take voluntary resignation.
- Şirket insanların gönüllü olarak istifa etmeleri için yalvardı.
The army forced him to resign.
- Ordu onu istifa etmeye zorladı.
I've seen just now that the ambassador of Saudi Arabia has resigned.
- Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm.
He resigned on the grounds of ill health.
- O kötü sağlık gerekçesiyle istifa etti.