istenilmek

listen to the pronunciation of istenilmek
Türkçe - İngilizce
to be asked for
to be desired, be in demand
istenilmek, istenmek
to be desired; to be in demand; to be asked for
iste
{f} like

Would you like to dance with me? - Benimle dans etmek ister misin?

Would you like some coffee? - Biraz kahve ister misin?

iste
require

Playing the violin requires much practice. - Keman çalmak çok pratik ister.

I am sorry, but I cannot meet your requirement. - Üzgünüm ama isteğinizi yerine getiremem.

iste
(Bilgisayar) request

When I asked him to lend me some money, he turned down my request. - Ondan bana biraz ödünç para vermesini istediğimde, o, ricamı geri çevirdi.

A map is available upon request. - İstek üzerine bir harita mevcuttur.

iste
(Bilgisayar) pull
iste
adjure
iste
{f} willed
iste
{f} required

Reservations are required. - Rezervasyon isteniyor.

I would like to but I have a required course tonight. - İsterim ama bu gece gerekli bir kursum var.

iste
{f} appealing
iste
{f} requested

Mary requested a raise from her boss. - Mary patronundan bir zam istedi.

She requested help, but no one came. - Yardım istedi, ama kimse gelmedi.

iste
{f} craving

I have some cravings. - Benim bazı isteklerim var.

iste
adjure to
iste
covet
iste
crave
iste
want to

I don't want to see your faces. - Yüzlerinizi görmek istemiyorum.

I don't want to identify myself with that group. - Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.

iste
call for

They would call for help. - Onlar yardım istediler.

Tom heard Mary call for help. - Tom Mary'nin yardım istediğini duydu.

iste
{f} willing

I assume you are willing to take the risk. - Riski almaya istekli olduğunuzu varsayıyorum.

An astute reader should be willing to weigh everything they read, including anonymous sources. - Akıllı bir okuyucu, anonim kaynaklar dahil, okudukları her şeyi tartmak için istekli olmalıdır.

iste
adjure to be
istenilme
desirability
f aynimasi istenilmek
be called to aynimasi f
iste
make a request
iste
want to be
iste
desired

There remains nothing to be desired. - İstenilen bir şey yok.

Dan desired to kill Linda. - Dan Linda'yı öldürmek istedi.

iste
want#to
iste
adjureto
iste
coveted
iste
wantto
Türkçe - Türkçe
İsteme işi yapılmak
iste
(Osmanlı Dönemi) becü
istenilme
İstenilmek, istenmek işi
İstenilmek
istenmek
istenilmek