I'm casting aspersions on his competency as a statistician.
- Bir istatistikçi olarak onun yeteneğine iftira atıyorum.
Tom is a statistician.
- Tom bir istatistikçidir.
I'm casting aspersions on his competency as a statistician.
- Bir istatistikçi olarak onun yeteneğine iftira atıyorum.
Tom is a statistician.
- Tom bir istatistikçidir.
Statistics don't always tell the whole story.
- İstatistikler her zaman bütün hikayeyi anlatmaz.
I'm casting aspersions on his competency as a statistician.
- Bir istatistikçi olarak onun yeteneğine iftira atıyorum.
The statistics show that our standard of living is high.
- İstatistikler bizim yaşam standardımızın yüksek olduğunu gösteriyor.
Statistics don't always tell the whole story.
- İstatistikler her zaman bütün hikayeyi anlatmaz.
Check out these stats.
- Bu istatistiklere göz at.
From a statistical point of view, a plane flight is much safer than a car trip.
- İstatistiklere göre uçakla gitmek, arabayla gitmekten çok daha güvenlidir.
Statistically speaking, flying in a plane is much safer than traveling by car.
- İstatistiksel olarak konuşursak bir uçakla uçmak bir arabayla seyahat etmekten çok daha güvenlidir.