Sorunla ilgili gerçekleri dinleyin.
- Listen to the facts relative to the issue.
Onun oyu sorunu belirleyecekti.
- His vote would decide the issue.
Bu meseleyi anlamak zorundayız.
- We have to grasp this issue.
Gerçek mesele hastalığın nasıl önleneceğidir.
- The real issue is how to prevent the disease.
Komünizm kampanyada en büyük konu oldu.
- Communism was the biggest issue in the campaign.
Bu konuda seninle aynı fikirdeyim.
- I agree with you on this issue.
Derginin son basımı gelecek pazartesi yayınlanacak.
- The latest issue of the magazine will come out next Monday.
Senin oyununla ilgili olumlu eleştiriler gelecek basımda görünecek.
- A favorable review of your play will appear in the next issue.
Suudi Arabistan turist vizeleri çıkarmamaktadır.
- Saudi Arabia does not issue tourist visas.
Bir bütçe açığını finanse etmek için ortak bir yöntem tahviller çıkarmaktır.
- A common way to finance a budget deficit is to issue bonds.
Bir çağrı yayımlandı.
- A summons has been issued.
Şirketin muhasebecisi için bir tutuklama emri yayımlandı.
- An arrest warrant was issued for the company's accountant.
Maliyet daha büyük bir konudur.
- Cost is a bigger issue.
Bu yüzden, etik sorun devam ediyor: sigara üreticilerine hedef küresel pazarlara izin verilmeli mi?
- Thus, the ethical issue remains: Should cigarette makers be allowed to target global markets?
Kampanyadaki en büyük konulardan birisi vergiydi.
- One of the big issues in the campaign was taxes.
Gelecek ayın baskısında yeni bir dizi başlayacak.
- A new serial will begin in next month's issue.
Bu ayın meselesinin yayımlaması olasılıkla gelecek haftaya ertelenecek.
- Publication of this month's issue will probably be delayed one week.
The Network'ün kasım meselesinde görünen raporunun 70 kopyasını üretmek ve onları ajanlarımıza dağıtmak mümkün mü?
- Is it possible to reproduce 70 copies of your report which appeared in the November issue of The Network and distribute them to our agents?
Derginin son basımı gelecek pazartesi yayınlanacak.
- The latest issue of the magazine will come out next Monday.
Bir bütçe açığını finanse etmek için ortak bir yöntem tahviller çıkarmaktır.
- A common way to finance a budget deficit is to issue bonds.
Hava hizmeti şiddetli hava uyarısı yayınladı.
- The weather service has issued a severe weather warning.
Hükümet aşağıdaki bildiriyi yayınladı.
- The government issued the following statement.
Savaşı finanse etmek için tahvil ihraç edilmektedir.
- In order to finance the war, bonds are issued.
He has issues.
But, for Livy, Roman patriotism is overriding, and this issues, of course, in an antiquarian attention to the city's origins.
A powerful current of warm breath issued at regular intervals from the profound cavity of his mouth while in rhythmic resonance the loud strong hale reverberations of his formidable heart thundered rumblingly.