He looks just like a skeleton.
- O sadece bir iskelet gibi görünüyor.
The explorers discovered a skeleton in the cave.
- Araştırmacılar mağarada bir iskelet keşfettiler.
I finally understand the skeletal system.
- Sonunda iskelet sistemini anlıyorum.
A carcass has been found at the urban park.
- Şehir parkında bir iskelet bulundu.
The bones form a skeleton.
- Kemikler bir iskelet oluşturur.
The bones build up a skeleton.
- Kemikler bir iskelet meydana getirir.
The whole framework was made of iron.
- Bütün iskelet demirden yapıldı.
The building will be made of concrete on a steel framework.
- Yapı, çelik iskelet üzerine betondan yapılacaktır.
The frame of the machine should be rigid.
- Makinenin iskeleti sert olmalı.
The frame of the house should be finished in a day or two.
- Evin iskeleti bir veya iki gün içinde bitirilmelidir.