Tom şu anda herhangi bir yerde çalışmıyor.
- Tom isn't currently working anywhere.
Herhangi bir yerde evinizdeymiş gibi hisseder misiniz?
- Do you feel at home anywhere?
Odan temiz olana kadar hiç bir yere gitmiyorsun.
- You're not going anywhere until your room is clean.
Tom hiç bir yere yürümez.
- Tom doesn't ever walk anywhere.
Şemsiyemi hiçbir yerde bulamıyorum.
- I can't find my umbrella anywhere.
Bu yüzük hiçbir yerde bulunmayacaktı.
- The ring was not to be found anywhere.
Tom nadiren her yere yürür.
- Tom rarely walks anywhere.
İstediğiniz her yere gidebilirsiniz.
- You may go anywhere you like.
Tom herhangi bir yere gitmek zorunda değildir.
- Tom doesn't have to go anywhere.
Herhangi bir yere gitmek istemiyorum.
- I do not want to go anywhere.
Tom herhangi bir yere gitmek zorunda değildir.
- Tom doesn't have to go anywhere.
Tom köpeği olmadan bir yere gidemedi.
- Tom couldn't go anywhere without his dog.
Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
- His daughter is eager to go with him anywhere.
Tom herhangi bir yerde yaşayabileceğini sandığını söylüyor.
- Tom says he thinks he could live anywhere.
Herhangi bir yerde Tom'un adresine sahibim.
- I have Tom's address somewhere.