irgendwo

listen to the pronunciation of irgendwo
Almanca - Türkçe
herhangi bir yerde
biryerde
herhangi bir yer
biryere
herhangibir yere
bir yerde

O, parkta bir yerdedir. - Sie ist irgendwo im Park.

Şimdi bir yerde saat beştir. - Jetzt ist es irgendwo fünf Uhr.

her yerinde
her hangi bir yerde
nerede olursa olsun
irgendwo anders
başka bir yerde
İngilizce - Türkçe

irgendwo teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

anywhere
(herhangi) bir yere
anywhere
(herhangi) bir yerde
anyplace
nerede olursa olsun
anyplace
herhangi bir yer
anywhere
her/hiç bir yerde/yere
anywhere
neresi/nereye/nerede olursa olsun
anywhere
herhangi bir yerde

Herhangi bir yerde bir telefon var mı? - Is there a telephone anywhere?

Tom şu anda herhangi bir yerde çalışmıyor. - Tom isn't currently working anywhere.

someplace
bir yere
some place
bir yerde
anyplace
z., bak. anywhere
anywhere
hiç bir yere

Başka hiç bir yere gidemem. - I can't go anywhere else.

Odan temiz olana kadar hiç bir yere gitmiyorsun. - You're not going anywhere until your room is clean.

anywhere
hiçbir yerde

Ona her yerde baktılar, ama hiçbir yerde bulamadılar. - They looked everywhere for him, but couldn't find him anywhere.

Bu yüzük hiçbir yerde bulunmayacaktı. - The ring was not to be found anywhere.

anywhere
bir yer: He never goes anywhere. Hiçbir yere gitmez. Do you need anywhere to stay? Kalacak bir yere ihtiyacın var mı? I couldn't find it
anywhere
her yere

Tom nadiren her yere yürür. - Tom seldom walks anywhere.

Biz istediğimiz her yere gidebiliriz . - We can go anywhere we want.

anywhere
herhangi bir yere veya yerde
anywhere
herhangi bir yere

Onu herhangi bir yere koyabilirsin. - You can put it anywhere.

Tom herhangi bir yere gitmek zorunda değildir. - Tom doesn't have to go anywhere.

anywhere
bir yere

Onu herhangi bir yere koyabilirsin. - You can put it anywhere.

Tom köpeği olmadan bir yere gidemedi. - Tom couldn't go anywhere without his dog.

anywhere
herhangi bir yer

Tom şu anda herhangi bir yerde çalışmıyor. - Tom isn't currently working anywhere.

Tom herhangi bir yerde yaşayabileceğini sandığını söylüyor. - Tom says he thinks he could live anywhere.