O, parkta bir yerdedir.
- Sie ist irgendwo im Park.
Şimdi bir yerde saat beştir.
- Jetzt ist es irgendwo fünf Uhr.
Onları herhangi bir yerde görmedim.
- I haven't seen them anywhere.
Tom şu anda herhangi bir yerde çalışmıyor.
- Tom isn't currently working anywhere.
Pazartesi hiç bir yere gitmiyorum.
- I'm not going anywhere on Monday.
Başka hiç bir yere gidemem.
- I can't go anywhere else.
Şemsiyemi hiçbir yerde bulamıyorum.
- I can't find my umbrella anywhere.
Tom Mary'yi hiçbir yerde görmedi.
- Tom didn't see Mary anywhere.
Biz istediğimiz her yere gidebiliriz .
- We can go anywhere we want.
İstediğiniz her yere gidebilirsiniz.
- You may go anywhere you like.
Herhangi bir yere gitmek istemiyorum.
- I don't want to go anywhere.
Tom herhangi bir yere gitmek zorunda değildir.
- Tom doesn't have to go anywhere.
Onu herhangi bir yere koyabilirsin.
- You can put it anywhere.
Tom herhangi bir yere gitmek zorunda değildir.
- Tom doesn't have to go anywhere.
Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
- His daughter is eager to go with him anywhere.
Herhangi bir yerde evinizdeymiş gibi hisseder misiniz?
- Do you feel at home anywhere?